bana öyle geliyor ki; yurda döndüğümde ilk gördüğüm kişiye aşık olucam. bu bir hostes olabilir, bir bagaj görevlisi olabilir ... bilemiyorum. bildiğim bir şey var 4 sene aradan sonra gerçekten aşık oğulcan'ı görmeyi özledim. artık hep sessiz sessiz sakin sakin söylüyor oğulcan şarkıları, bağıra çağıra nasıl şarkı söylenirdi unuttu. sadece bir kişiyle sevişmeyi istemek nasıl birşeydi hatırlamıyor. birisine sarıldığında içini ısıtan o duygudan uzun zamandır haber alamadı. çok seyrek birini sevdiğinden, sevdimi tam sevecek biliyor ama kendini kaybetmekten korkmuyor bu sefer. 4 senedir onu elegeçiren kariyer-akıl-mantık üçgeni bile izin verdi ona, aşık olsun azıcık sudan çıkmış balığa dönsün iyi gelir diyorlar. oğulcan'sa aşık olmadan önce belki de aşık olmayı yeniden öğrenmesi gerekiyor. çok uzun zaman geçti. insanın aşkı en deli dolu yaşadığı zamanlar 18-19-20-21 yaşları ... benim pas geçtiğim yıllar. pişman mıyım? hayır ama bir aşk molası vermek istiyorum. ve biliyorum sırf ben öyle istediğim için bir 4 sene daha böyle geçecek, saklanacak. ama aşkın bilmediği bir şey var, ben ebe olmayı hiç sevmem.
(ay yine rest çektim aşka, triplere gel, ebe olmayı sevmezmiş. ama haklılık payı var. bir kaç dakika önce hayatımdaki en büyük (tek taraflı) aşk hikayesinin kahramanına mesaj atacaktım dinlediğim şarkıların* etkisiyle. ''ne vefasızsın sen, insan bir sorar nerdeyim, nasılım, iyi miyim'' temalı. fakat o kadar kolay oldu ki 'cancel'a basmak. o kadar kolay oldu ki ''olmasa da olur'' demek. yıllar önce okuldan sonra eve gittiğimde onu aramamk için elinin her yerine ''onu aramıcaksın, aramamalısın'' yazan ama buna rağmen yine dayanamayıp onu arayan ben miyim dedim. oğulcan'ın bu yeni hali nasıl aşık olacak hiç bilemiyorum. neyse bir 4 sene sonra görürüz belki)
*senin tenin sıcak
benim içimde bir kedi
yumdu gözlerini: ''işte aşk '' dedi
Bülent Ortaçgil, teninle konuşmak
benimle aşık olur musun?
25 Kasım 2009 Çarşamba
written by oğul. an: 03:47
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 reaksiyon:
"fakat o kadar kolay oldu ki 'cancel'a basmak."
belki de o kadar yorulduk ki artık çok kolay vazgeçiyoruz. hoş bi durum mu değil mi çözebilmiş değilim henüz. henüz? sanki 3 gün geçmiş gibi geliyor oysa ki seneler geçti.
sen şarkılar söyle "içinden" boşver.
"biz ne zaman iç-sek iç değiliz aslında, dışımızda bronz bir izmir akşamı.."
seviyorum bu durumu. ama sıkılıyorum da yer yer.
teniyle tanışmanın zamanı gelmiş olmalı artık..teniyle konuşmanın..
evet ya zamanı gelmiş olmalı..
Yorum Gönder