Bir şehirde bir aydır kalıyorsanız, artık kendi rutininizi bulmuşsunuz demektir. Rutin kelimesi başta sıkıcılığı anımsatsa da, bence bir yerde gerçekten yaşamaya başlamanın belirtisi. Elbetteki yurt, hostel gibi yerler yerine kısa süreliğine de olsa insanın bir evi olması, insanı daha ait kılıyor yaşadığı yere. (bkz. cihangir'deki evim gittikten sonra İstanbul'a düşman kesilmem) Burada alsında o kadar güzel evler var ki. Bazen akşam yürüyüşe çıktığımda alt katta olan evleri gözlemliyorum/gözetliyorum. Son derece bohem dekarasyonlarıyla beni benden alıyorlar. Bizim evimiz asla böyle değil tabi, daha çok bir otel odası kendisi. Ama bir kaç ay için idare ediliyor pekala. Ben yerini/muhitini pek bir seviyorum. Şehrin merkezinde değil ama, tramvayla merkeze gitmek 5 dakika, okula gitmek 7 dakika. Adamlar ulaşım olayını çözmüş abicim, ne de olsa Avrupalı : ) Bu da benim burdaki minik dünyam.
bu benim odam, evet yine çatı katı :)
minik penceremin gördüğü manzara
işte albertov residence(!) malesef bizim pencere gözükmüyor, malum çatı katı
apartmanımızın önündeki tramvay durağı, tramvay beklerken her gün klip çekiyorum burda : )
Bu benim her gün okula/merkeze gitmek için bindiğim tramvay
ben tramvay'la ulaşımı sağlarken, bazı insanlar başka taşıtlar tercih ediyor tabi :)
albertov
18 Ekim 2009 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 reaksiyon:
rutin güzeldir.
burda da seni ozleyen bir hali var:)
Yorum Gönder